ÇALIŞMA HAYATIMIZDA SAĞLIKLI KALABİLMEK

Bugün 14 Mart.

14 Mart 1827 Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire Tıp Okulu'nun açılış tarihi, ülkemizde modern tıp tarihinin başlangıç tarihidir.  14 Mart Tıp Bayramı olarak kutlamalar ise 1919 yılında tıp fakültesi öğrencilerinin İstanbul'un işgaline karşı gösterdikleri direniş ile başlamıştır.

Antik Çağ'da ise çift başlı yılanlı asası ile tıbbın ve sağlığın dönüştürücü tanrısı Aesculapius. Hekimliğin İslam Alemi'ndeki atası, her derde deva olan, hasta ve yardıma muhtaçlara şifa dağıtan Lokman Hekim.

Hekim olmak demek, bilmeyi bilmek, farklı bir gözle görmek, yardım etmek ve bütüne varmak demek. Beni tanıyanlarınız bilir, yeniden dünyaya gelsem doktor, yine doktor olsam çocuk doktoru olurum. Ne mutlu bana ki, isteklerime ulaşma, bildiklerimi de aktarma  gücüne sahibim.

Bugünkü yazımda, çalışma hayatımızda sağlıklı kalabilmek için yapacaklarımızı paylaşmak istiyorum.

Pek çoğumuz gibi, ben de çalışmayı çok seviyorum ve bununla birlikte etrafımızda COVID-19 ile ilgili hastalık bilgileri dolaşırken kendimizi güvende hissedemeyebiliyoruz…

COVID-19 hastalığının hayatımıza girdiği Mart 2020 tarihinden itibaren, çalışma hayatımız kendi kontrolümüzden çıktı ve mikro düzeydeki bir virüsün eline geçti. Yeni arkadaşımızın ise bizler için güzel planları varmış ki, ağır hastalıklar ile bizi korkuttu ve korkutmaya devam ediyor. Kimilerimiz güvenli evlerimizden çalışırken, kimilerimiz de iş yerlerimizde, aynı düzenimizde insan teması ile çalışıyor. Karşılaştığımız kişilerin farklı iş ve aile yaşamları olduğunu ve kimisinin aşılı, kimisinin değil, kimisinin hastalığı geçirdiğini, kimisinin geçirmediğini düşünürsek, bir süre daha dikkatli olmamız gerektiğini anlamak zor değil. Kurallar gereği bazı kişilerin maske kullanmamak konusundaki hassasiyetleri de eklenince, kendi sağlığımızı korumak konusunda iş başa düşüyor.

Aslında her nerede ve nasıl bir iş yapıyor olursak olalım, kurallar çok basit sadece bu kurallara uyum sağlama fikri zor geliyor. Benim de bugünkü yazımı yazma fikrimin çıkış noktası burada, tekrar hatırlatmak.

Kalabalık çalışma hayatımızda sağlıklı kalabilmek için yapacaklarımız:

  • Maskemizi her zaman kuralına uygun olarak takalım.
  • Ellerimizi sık sık uygunsa yıkayalım, değilse dezenfekte edelim.
  • Ellerimizle yüzümüze dokunmayalım.
  • Meslektaşlarımızla, iş yerimizdeki misafirlerimizle tokalaşmamaya çalışalım.
  • Çalışma arkadaşlarımızla aramızda 1,5 metre mesafe olmasına özen gösterelim.
  • Mümkün olduğunca kapalı alanlarda uzun süre bulunmamaya çalışalım.
  • Asansörleri kullanmamaya çalışalım.
  • Kalabalık toplantılar düzenlemeyelim ve molalarda bir arada bulunmayalım.
  • Yemek yeme alanlarında aralıklı ve çapraz konumda oturmaya dikkat edelim ve yemeğimiz biter bitmez maskemizi takarak ayrılalım.
  • Gün içinde maskemizi değiştirelim.
  • Aşımızı olalım.

Hayat devam ediyor ve çalışma hayatımızda da sağlıklı kalarak hem kendimizi hem de sevdiklerimizi bu basitçe yapacaklarımızla koruyabiliriz.

Hepimize sağlıklı çalışmalar dilerim.

Dr. Sabahat Karakaşlılar

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir