COVID-19 Pandemi Öncesi ve Sonrası

Bildiklerimizi hatırlamak, bilmediklerimizle yüzleşmek.

İnsanların birbirlerinden bu kadar uzak kalmalarına neden olan ve dünya çapında hızla yayılan bir virüs ile karşı karşıya kalan biz insanoğlu, belirsizlikler içinde ve her gün yeni gelişmelere ayak uydurarak yaşamaya devam etmekteyiz.

2019 yılı sonunda yaşadığımız alandan çok uzaklarda birileri etkilenmişti. Biz yine de 2020 yılına etkilenmeden, güle eğlene girmiştik. Dileklerimiz hep madde dünyası ile ilgiliydi. Çok geçmeden anladık ki, 2,5 ay sonra alanımızda, bizler de etkilenmeye başladık. İşte biz etkilenince ortalık toz duman oldu. Herkes, aynı anda, aynı virüsle karşı karşıya kalmıştı da, farklılıkları yaratan neydi?

Bu soru, halen yanıtlanmaya çalışılıyor.

Bugünkü yazımda, cevabını bildiğimiz sorular üzerinden 2020 yılının bir özetini hatırlatmak ve 2021 yılında hepimizin sağlığının tam iyilik halinde olmasını istiyorum.

1. Pandemi nedir?

Salgın bir hastalığın, kıtalar arasında yayılarak çok geniş bir alana yayılarak kitleleri etkilemesi durumudur.

Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart 2020 tarihinde COVID-19 hastalığını, pandemi olarak ilan etmiştir.

2. Koronavirüs nedir?

Orthocoronavirinae ailesi zarflı RNA virüs ailesidir. Grup içinde çok sayıda virüs vardır. İnsan, deve, sığır, kedi ve yarasa kökenli bulaşma söz konusudur. Virüs solunum yolu ile alındıktan ve hücre yüzeyine tutunduktan sonra zarf kısmı parçalanır ve RNA genomu hücre içine yerleşir.

Koronavirüs, nükleokapsit, zarf, zar ve protein çubuk çıkıntılarından (korona= taç) oluşan 4 yapısal proteine sahiptir.

İnsanda hastalık yapan alfa, beta, gama ve delta koronavirüslerdir.

İnsanda üst solunum yolu enfeksiyonlarının %10-20’si alfa tipi koronavirüs enfeksiyonudur. Beta tipi 2002-2003 yıllarında SARS, 2012 yılında MERS pandemilerinden sorumlu iken, günümüzde de 2019-2020 SARS-CoV-2 (COVİD-19) dünya çapında yayılım göstermektedir.

3. Hastalığın adı neden COVİD-19 (SARS-CoV-2)?

COronaVirusİnfectiousDisease-19

27 Aralık 2019 tarihinde, Çin Wuhan kentinde canlı hayvan pazarı kaynaklı çıkmıştır. İlk olgu yüksek ateş, öksürük yakınması ile hastaneye başvurmuş ve pnömoni (zatürre) tanısı almıştır. Daha sonra aynı yakınmalar ile aynı bölgeden başvuran ve aynı tanıyı alan hasta sayılarının artması üzerine Wuhan Seafood Market kapatılmıştır. Bu süre içinde hafif vakalar tespit edilememiş, ancak ağır hastalar fark edilerek önlemler alınmaya başlanmıştır. Bu hastalardan alınan örneklerde Koronavirüs saptanmıştır. İlk hastanın başvurusundan virüs tespitine kadar geçen yaklaşık 15 günlük sürede ve bundan sonra hızlı yayılım gösteren tehdit eden bir virüs olarak değerlendirilerek Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Çin karantina bölgesi ilan edilerek diğer ülkelere sınır önlemleri alınması önerilmiştir.

4. Koronavirüs nasıl yayılım gösterir?

Virüs, solunum yollarından damlacık yolu ile bulaşır. Ağız ve boğaz boşluğunda yerleşmiş olan 80-90 nm boyutlarında, yani mikronun 1/1000’i, küçük olan virüs parçacıkları, konuşma, öksürük, hapşırık gibi solunum yolları refleksleri ile dış ortama yayılır. Dış ortamda bulunan virüsler, en fazla 6-8 saat canlılığını gösterebilir. Daha uzun sürelerde viral yük gittikçe azalmaktadır.

Solunum yolları ile vücudumuza alınan virüsler, hücre yüzeyinde bulunan ACE-2 reseptörleri aracılığı ile hücre içine girerek çoğalmaya başlar. Hem virüsün hücrede kendi oluşturduğu hasar, hem de kanamalara sebebiyet vererek oluşturduğu damar hasarı, tüm sistemlerde belirtilerin ve bulguların ortaya çıkmasına ve hastalığın yaygın olarak görülmesine neden olur.

5. COVID-19 hastalığı belirtileri nelerdir?

  • Ateş,
  • Boğaz ağrısı,
  • Ses boğuklaşması,
  • Baş ağrısı,
  • Mide bulantısı, ishal
  • Tat ve koku alma duyusunda azalma,
  • Kas ve eklem ağrıları,
  • Kuru öksürük ve nefes darlığı,
  • Ciltte döküntüler.

6. Hastalığa karşı risk altında bulunanlar kimlerdir?

  • Bağışıklık sistemi zayıf olanlar,
  • 65 yaş üzerindeki kişiler,
  • Kronik rahatsızlıkları olan kişiler,
  • Sağlık çalışanları,
  • Sigara içen bireyler.

7. Çocuklarda neden daha az görülmektedir?

  • Koronavirüsün hücre içine girmesine yardımcı olan reseptör sayısı azdır.
  • Bu reseptörlerin organ sistemlerindeki dağılımı azdır.
  • Çocukların immun yanıtları azdır.
  • Bu sebeple çocukların maruz kaldığı viral yük az olur ve hastalık erişkinlere göre daha az görülmektedir.

8. Hastalığın tedavisi var mıdır?

COVID-19 viral bir enfeksiyon hastalığı olduğundan, bilinen bir ilacı yoktur ve bu nedenle, tedaviden ziyade hastalıktan korunma çok daha önemlidir.

Aşı ile toplumsal bağışıklık sağlanarak, yine korunma sağlanacaktır.

9. Hastalıktan korumak ve korunmak neden bu kadar önemlidir?

Hastalığı herhangi bir belirti göstermeden taşıyan kişilerin olması ve bu kişilerin saptanamamaları, bulaşmayı ve hastalığın yayılmasını hızlandırmaktadır.

Toplumumuzda taşıyıcı kişilerin oranı yaklaşık %40-60’tır.

Hastalığı geçiren kişilerde, bulaştırıcılık azalır. Hastalığı geçiren herkeste yeterli bağışıklık oluşmadığından, hastalığı geçirmiş olmak, kişisel korunma ve tedbirlerden vazgeçmek demek değildir.

10. Hastalıktan korunmanın temel kuralları nelerdir?

  • Kişisel sağlık tedbirlerine uymak ve tedbirli olmaktır.
  • Maskeyi kurallarına uygun olarak kullanmak gereklidir.
  • Su ve sabun ile en az 20 saniye el temizliği en önemli korunma yöntemidir.
  • Ellerimizle yüzümüze dokunmamak ve diğer kişiler ile yakın temastan kaçınmak virüslerin bulaşmasını engellemeye yardımcı olur.
  • Virüs cansız yüzeylerde 2 saat ile 7 gün canlı kalabilir. Bu yüzden, yüzey temizliğine önem vermek (%70 alkol ve çamaşır suyu) önemlidir.
  • Kişisel beslenmemize dikkat etmek ve bağışıklık sistemimizi canlı tutmak, virüsün hücrelerimizde oluşturacağı hasarı azaltır.
  • Uyku düzenimize dikkat etmek gereklidir.

11. Aşı olmalı mıyız?

Kesinlikle, evet.

Aşılar, toplumsal bağışıklığı sağlamanın ve pandeminin yükünün azaltılarak yıllar içinde bitmesinin tek kuralıdır.

COVID-19 aşısı, 18 yaş altında çocuklara ve gebelere yapılmayacaktır.

Aşıların etkinlilik (Faz3) ve etkililik (Faz4) çalışmalarının sonuçları ile getirilecek ilk aşının olunması gereklidir. Ülkemizde Sinovac firmasının üretmiş olduğu, inaktif Koronavirüs aşısı olan CoronaVac 14.01.2021 tarihi itibari ile yapılmaya başlanmıştır.

12. Aşı olduktan sonra ne olacak?

Aşı olduktan sonra, hayat aynı şekilde devam edecek. Bizim bir süre daha aynı önlemlere devam etmemiz gerekecek.

Aşılar toplum bağışıklığı oluşturmada birincil öneme sahiptir. Bu bağışıklığın oluşması içinse, toplumun %85'inin aşılanması veya doğal bağışıklık ile hastalığı geçirmesi gerekmektedir.

Bu nedenle, maskemizi kuralına uygun takmaya, ellerimizin temizliğine ve genel temizliğimize özen göstermeye ve gerekmedikçe kalabalıklara karışmamaya dikkat etmemiz gerekmektedir.

Gerçek tektir ve bilim tek gerçektir.

Pandemi ile geçirdiğimiz ilk yılın sonunda bildiğimiz, bu sürecin daha devam edeceğidir. Bilmediğimiz bu gerçeği kabul ederek yaşamaya devam edersek, hayatımız o kadar sağlıklı, dengeli ve uyumlu sürecektir.

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

Dr. Sabahat Karakaşlılar